1 Ağustos 2014 Cuma

Yolculuk 1



Gitmek nedense hep soguktur, havaalanları , otogarlar, terminaller hep soğuk eser,yaz-kış...
Uğurlamanın bir hüznü vardır belkide, belkide şehirin sana sarılmasıdır. Yine gel dercesine veda eder sana , rüzgarını iliklerine kadar hissedersin...

Keşke gidemiyorum desem, gitmek hep zordur aslında, bir şehirden gitmek, sevgiliden gitmek, anneden gitmek, canından gitmek zordur hep. Siz en son kimden gittiniz...

Acı olan hayallerdir, umutlar, bırakılan hayatlar. Yarım bırakılan, bırakılmak zorunda kalınan cümlelerde hep ayrılık,ya da kaçmak istediğimiz bir hayatı bırakıp gittiğimiz. 

Gitmek dedim ya kimine kavuşmakti gitmek kimine ayrılık, ben bugün rüyamdan gidiyorum ayrılıyorum ondan, tek sevgilimden yada sevebileceğim tek şeyden istanbul dan gidiyorum. Üzülmek mi bilmiyorum bu yaşadığım yogun duygu fırtinası ama acıtıyor azıcık, gitme diyor içimden bişeyler, bu bişeyler bu şehirdede kalma diyor kaç diyor aşkı ara, dünyayı dolaş gez eğlen çalış üret kazan harca..,

Ah içimdeki gelgitleri bilseniz her gün farklı bir kişi olarak uyanıyorum. Daha hiç iki gün üst üste aynı kişi olamadım. Kişiler var sanki içimde binlerce kişiler binlerce kitafetleri binlerce hayalleri ve umutları binlerce sevgileri var içimde binlerce sevmedikleri, ruhum bir papatya dali gibi binlerce yaprağı üzerinde barındıran ve hergün seviyor sevmiyor oynuyorum hayatla, her gün farklı biri koparıyor o yaprağı...

Gidiyorum işte, bir yıl boyunca hayalini kurduğum yaşamımdan gidiyorum, zaman ne kadarda hızlı geçiyor değil mi acımasızca ve fitursuzca geçiyor. Geriye ne bırakıyorum, bir avuç hayal biraz sevgi, bolca yalnızlık ve paha biçilemez özlem... Bırakıyorum istemeden, çünkü ben hiç kalamadım, kimse kolumdan tutupta gitme demedi bana, hep sen bilirsin dendi ama ben hiç bilemedim ve hep gittim....

Zamanı gelmişse bazı şeylerin yaşanması gerekiyorsa olayların ne yaparsan yap değiştirmiyorsun zamanı bırakıyorsun uçup gidiyor ellerinden ve sen sadece yaşanmışlıkların tekrarlarında hayat buluyorsun. Hatta önemsemeyip önüne bakıyorsun. Biliyorum bu okadar zor ki, herşeyi olduğu anda bırakıp geleceğe bakmak , umutlanmak, hayaller kurmak o kadar zor ki, yaşamak bu olsa gerek...

Dünyada en merak ettiğim duygu aşk aslında, hani gitmesi en zor olan, kalması daha da zor olan ama tüm bu zorluklara rağmen en zorunu seçme işi varya işte onu merak ediyorum. Hiç aşık oldun mu? Ben olmadım sanırım.  Fitursuzca bağlanamadım, hayallerimi ona çeviremedim, onu hayalim yapamadım , rüyalarım olamadı hiç, sadece yanında olmak istediğim sadece bakmaktan zevk aldığım olmadı sanırım... Aşk çok farkı bişey galiba, iki tarafında aynı anda şiddetli sevgi duygusunu hissetmesi diyelim, beni okadar sevecek biri hiç olmayacak sanırım...

Eşcinsel olmak zor klişesine girmeyeceğim ama aşık olmak gerçekten zor. Bir erkeğe aşık olmak ise en zoru olsa gerek. Erkek sonuçta, uçkuru ile hareket eden, erekte oldugunda tüm beyinsel faliyetlerin durduğu ve direk penise bağlandığı o ilahi Adem oğlu ve bunlardan ikitanesi tüm bu saçma algıya rağmen bir araya gelecekler ve birbirlerine aşık olacaklar, Sadık olacaklar... Güldürmeyin beni...bir gün biri gidecek ve kalan işte o gitmenin acısını yaşayacak. Ama aşık oluyorsun ya gideceğini bilsen bile seviyorsun işte...

Eskiden her gece hayaller kuran, kendine masallar anlatan ve bu masallara inanan biriydim. Bir gün masalların gerçek olmadığını, hayallerin gerçekleşmediğini anladım ve o gün yaşamaya karar verdim, hayır hayal kurmamazlık yapmadım tabiki de sadece hayallerimi yaşamaya çalıştım. Olduğuda oldu olmadığıda, ama eskisi gibi üzülmedim hiçbir zaman, üzülmek için vakit yoktu artık, yaşamak gerekiyordu, buna inandım yada kendimi buna inandırdım...

Inanmak değince siz hiç inancınızdan gittiniz mi ? Bunu dini olarak algılamayın, inanmak eğleminden bahsediyorum . Ben inancımdan gittim. İnandığım şüphesiz nadir insanlardandı o, hani hayatınıza bir anda girer ve her bokunuzu anlatırsınız ya, size o güveni verir, inandırır ya sizi, sarıp sarmalar kimselere vermeyeceğini söyler ya işte ben ondan da gittim ve artık kimseye inanmadım...

Bir gitmek dedik ne çok kafa açtım değil mi. Herşey bir kenara eğer sevdiğiniz, inandığınız, aşık olduğunuz, hayal ettiğiniz her ne varsa, kim varsa onlara sıkıca sarılın. Bir gün gideceklerini bilseniz dahi sımsıkı sarılın onlara gitmeden bir veda edermişcesine sarılın. Evet birgün herkes gidecek belkide herşey gidecek ama suan yanınızda ise ve size gitmeyeceğini söylüyorsa, inandırıyorsa sizi buna sarılın. Anı yaşayın. Sarılın ve kalp atışını hissedin, bu güzel bir his...

Ve eğer birgün giderse ona şunu söyleyin, kulaklarım kalp atışlarınla dolu, kalp attığı sürece sadece uzaklaşabilirsin, ama gidemezsin...

Sonsuz sevgiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder